İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden (İEÜ) mezun olduktan sonra yüksek lisans için Almanya’ya giden Okan Ataman, boş zamanlarını değerlendirmek için sebze ve meyve yıkayarak çalışmaya başladığı restoranda, kendisine bambaşka bir yol çizdi. Üniversitede öğrendiği yabancı dilin avantajıyla, Siegen şehrindeki “Extrablatt” isimli restoranda kısa sürede kendini geliştiren ve şef yardımcılığına kadar yükselen Ataman, gıda alanında kendini işini kurmaya karar vererek Türkiye’ye döndü. Bu süre içerisinde muhasebe, vergilendirme ve denetleme alanında yüksek lisansını da tamamlayan, İngilizce ve Almanca bilen Ataman, Karşıyaka’da “Rice&Nice” markasıyla ufak bir pilavcı açtı. Somonlu, bonfileli, körili ve kuş üzümlü gibi çeşit çeşit pilav üreten Ataman, adını hızla duyurmayı başardı. Ataman, “Soğuk zincir kurarak İzmir’deki restoran, spor salonları ve iş merkezlerine pilav satışı yapmaya başladık. Talep oldukça iyi, restoranımızla birlikte her ay yaklaşık 450 kilo pilav satıyoruz” dedi.
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Okan Ataman (33), İEÜ Ekonomi Bölümü’nden 2012 yılında mezun oldu. Akademik kariyerini sürdürmek isteyen Ataman, yüksek lisans için de Almanya’yı tercih etti. Burada da başarılarına devam eden Ataman, hafta sonunu değerlendirmek ve farklı bir deneyim kazanmak amacıyla çalışmaya karar verdi. İnternet üzerinden Almanya’daki iş ilanlarını inceleyen Ataman, bir restoranda sebze ve meyve yıkayarak işe başladı.
UZAK DOĞU MUTFAĞIYLA TÜRK KÜLTÜRÜ BİRLEŞTİ
Kısa sürede mutfağın diğer bölümlerine geçen, kendini sevdiren Ataman, restoranın şef yardımcılığına kadar yükseldi. İşin tüm inceliklerini öğrenen Ataman, yüksek lisansını da tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek kendi işini kurmaya karar verdi. Karşıyaka Atakent’te “Rice&Nice” adlı pilavcı açan Ataman, işleri de hızla büyüttü. Uzak Doğu mutfağıyla Türk kültürünü birleştiren Ataman, birbirinden özel pilavlarıyla fark yarattı. Soğuk zincir kuran ve İzmir’deki çeşitli restoranlara, spor salonlarına ve iş merkezlerine pilav vermeye başlayan Ataman, her ay yarım tona yakın pilavı İzmirlilerle buluşturdu.
AİLEM VE ARKADAŞLARIM ÇOK ŞAŞIRDI
Almanya’ya gitmeden önce böyle bir iş kurma fikrinin bulunmadığını söyleyen Ataman, çalışmaya başladığı restoranın hayatını değiştirdiğine dikkat çekti. Ataman, “Üniversitemde iyi derecede öğrendiğim yabancı dil, yurt dışına çabuk uyum sağlamamda belirleyici oldu. Bu sayede çevre edinmem kolaylaştı, okul hayatım ve iş tecrübem başarıyla geçti. Hiç yabancılık çekmedm. Almanya’da, ilk dönemde çok keyifli zaman geçirdim. Ancak bir süre sonra, özellkle hafta sonları sıkılmaya başladım. Boş zamanım çok olduğu için çalışmaya karar verdim. ‘Farklı bir tecrübe olur’ diyerek restoranda çalışmayı seçtim. Farkında olmadan hayatımı baştan sona değiştirecek bir karar almışım. Önce sebze ve meyve yıkayarak işe başladım. Bir süre sonra farklı bölümlere geçtim, işleyişi öğrenmeye başladım. Burada kendimi sevdirdim ve şef yardımcılığına getirildim. Bir yandan restoranda çalışıyor bir yandan da yüksek lisansıma devam ediyordum. Bu işi çok sevdim. Türkiye’ye dönerek gıda işi yapmaya karar verdim. Ailem ve arkadaşlarım öncesinde çok şaşırdı. Sonrasında ise duruma alıştı” dedi.
YILLAR ÖNCE SÖYLESELER GÜLERDİM
Ataman, şöyle devam etti: “Kendi markamı oluşturdum ve Karşıyaka’da bir yer açtım. Özel baharatlarla, çeşit çeşit pilav yaparak İzmirlilerin damak tadına hitap etmeye çalıştım. Kısa sürede ilgi arttı. Bunun üzerine bir de soğıuk zincir kurdum. Spor salonlarından iş merkezlerine kadar birçok yerden sipariş almaya başladım. Önümüzdeki dönemde İzmir’in farklı bölgelerinde de şube açmayı hedefliyorum. Değişik bir hayat hikayem var. Yaşamın insanlar için ne getireceği hiç belli olmuyor. Almanya’ya gitmeden önce, bana bir gün pilav işi yapacağımı söyleseler gülerdim. Ancak şu anda bu işi yapıyorum ve mutluyum.”