‘Bir kahvenin 40 yıl hatırı var’ sözü 3. nesil kahvecilerle doğrulanıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Fen – Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğrencisi Ekin Dorak, günlük kahve tüketimi alışkanlıklarına yönelik yaptığı araştırmada, müşterilerin yüzde 60’ının 3. nesil kahvecileri sosyal bir alan olarak gördüğünü ve gün içinde bir fincandan fazla kahve içtiğini belirledi.
Dorak, kahvecilerde tüketici ve çalışanlarla yaptığı görüşmelerde, son yıllarda sayıları ve çeşitleri artan kahvecilerin yaşam pratiğine etkilerini ortaya çıkardı. Kahvenin günlük tüketim pratiği olmaktan çıktığını, sosyal gerekliliğe dönüştüğünü belirten Dorak, “Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan köklü bir kültür olan kahve, zaman içinde farklı tüketim pratiklerini oluşturdu. Son yıllarda hızla büyüyen ve bir akım olan 3. nesil kahve pratiği ise dikkat çekici bir boyuta ulaştı. Yaptığım mülakat ve yüzyüze görüşmelerde müşterilerin yüzde 60’ı gün içinde bir fincandan daha fazla kahve tükettiğini aktardı. Katılımcıların yüzde 50’si günde bir fincan kahveyi mutlaka tükettiğini belirtti. Yine katılımcıların yüzde 60’ından fazlası sosyal çevrelerinden kaynaklı bu mekanları seçtiklerini anlattı” dedi.
‘Genç kuşağın kahve sevdası’
Katılımcıların bu mekanları öncelikle sosyalleşmek için seçtiğini, kahve tüketiminin bu seçeneğin ardından geldiğini aktaran Dorak, çalışmada yer alanların kahveyi kesinlikle fiziksel ve sosyal bir gereklilik gördüğünü ifade etti. Dorak, “Aynı kültür içindeki bireyler ortak normlara, alışkanlıklara ve benzer tutumlara sahiptirler. Bu noktada 3. nesil kahve tüketicilerini de kendilerini bu kültür içinde tanımlayarak, kimliklerini bu mekanların tüketim pratiklerine uygun oluşturduklarını gözlemledim.
3. nesil kahvecilere özellikle 18-25 yaş ve onu takiben 25-40 yaş arasındakiler gidiyor, çoğunlukla genç kuşak daha fazla ilgi gösteriyor” diye konuştu.