Turizm yelpazesine gıda tasarımı ile yeni bir renk geliyor. Türkiye’nin gıda kültürünün gelişmiş olduğunu belirten uzmanlar, gıdaya tasarım dokunuşları yapılmasıyla gastronomi turizminin yaygınlaşacağını vurguluyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Mezunu ve Gıda Tasarımcısı Egemen Tamcı, Türkiye’nin yemek kültürünü evrensel düzeye taşımak için gelenekselliğe yeniliklerin getirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Gıda odaklı konseptler üzerine çalıştıklarını belirten Tamcı, gıda tasarımının sadece yiyeceğin değil mekânın, sunumun, müziğin, oturma alanlarının hatta kentlerin bile yeniden şekil verilmesi sürecini içerdiğini söyledi. Yemeğin sunumu kadar yemek yenilen atmosferin de önem kazandığını ve bütün parçaların tasarlandığını aktaran Tamcı, “İzmir Ekonomi Üniversitesi’ndeki eğitimimin ardından Roma’da Avrupa Dizayn Enstitüsü'nde gıda tasarımı yüksek lisansı yaptım. Roma’da 3 Michelin Yıldızlı Şef Heinz Beck’in sunum yarışmasında son dokunuşu tüketiciye bıraktığım bir yemek sunumuyla birincilik kazandım. Çeşitli projelerin ardından Türkiye’de gıda tasarımı üzerine çalışmaya başladım” dedi.
‘Türkiye, tek bir restoran’
Restoranlar için seçilen malzeme, renk, ses, müziğin yiyeceğin tadını etkilediğini, 5 duyunun gıda tüketiminde dikkat çeken bir unsur olduğunu vurgulayan Tamcı, Türkiye’yi tek bir restoran olarak düşündüklerini, gıda turlarının yapıldığı bir süreç başlatmayı amaçladıklarını ifade etti. Tamcı, gıda ürünlerinin sadece tescilinin değil, marka haline getirilmesi gerektiğini kaydetti.
‘Gıdada tasarım mutluluk veriyor’
Tamcı, gıda tasarımının sadece ürün üzerine odaklanmadığını, özellikle endüstriyel gıda ürünlerindeki seri üretimden ambalajlamaya, yenilik katarak katma değer yaratma sürecine dek çok sayıda parçanın birleştiğini söyledi. Türk gıda sektörünün belli kalıplar üzerinden ilerlediğini ancak Türkiye’de gastronomi turizmini oluşturmak istediklerine işaret eden Tamcı, “Kültürümüz gıda odaklı ancak bunu turizme dönüştürmüyoruz. Bir yiyeceğin tadını çevresel etkenler dahi etkiliyor. Ürün üzerine değil tüketici isteklerine yöneliyoruz. Avrupa’da sade ve nesnelliğe yönelirken Türkiye’de geleneksel tasarım örnekleri görülmek isteniyor. Araştırmalarda tasarım sonucu oluşan bir ürün alındığında o yiyeceğin tadından çok mutluluk verdiği ortaya çıkıyor. İnsanlar o ürünü tasarımı için yeniden satın alıyor” diye konuştu.