2007 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü öğrencisi olarak üniversiteye kayıtlandım. Bölümümü seçerken aklımda yüzlerce soru vardı; " Ya öyle olsaydı, keşke şunu seçseydim, bu karar doğru olacak mı?" Aldığımız dersler, eğitimcilerimiz, kendimizi ne ölçüde eğitimimiz, gelişmeleri takip etme seviyemiz ve en önemlisi kendimizle olan tanışmamız… Kendimizi bulmamız ise bizlere özel bir mezun olma ayrıcalığı tanır. Her bölümün bizlere uygun ve uygun olmayan yanları var. Benim yeni üniversite öğrencilerine söylemek istediğim en değerli şey kendilerini bir an önce tanımaları olur. Kendini gerçekleştirmek... Bu hususta biraz emek verince, doğru insanlarla sohbet edip zamanlarını verimli kullanınca, Maslow'un ne kadar da haklı olduğunu göreceklerdir. Ekonomi Bölümü'nde bulunduğum süre boyunca, bölümümle ilgili her yerde staj yapmayı tercih ettim; borsa, banka, özel sektör... Sonuç olarak Merve'nin kendine yeni bir yol yaratması gerektiğine karar verdim. Çünkü Merve çok enerjikti. Daha aktif bir işe ihtiyacı vardı ve bu işi hiç kimse yaratamazdı. Bir şekilde kendime yeni bir yol yaratmam gerekiyordu. Şapkadan tavşan, durup beklerken çıkmıyor; kimse içi çıkmaz. Eş zamanlı olarak Enerji Kaynakları Yönetimi Programı'nı da bitirdim. Bu bölümde eğitim alırken hayat; “enerji” kelimesiyle eşleşiyordu. Hayatı seviyordum ve bunu mesleğime taşımak istedim. Daha geniş, daha analitik düşünür oldum diyebilirim. "Enerji" varoluştan bu yana hayatta olan ancak değeri henüz anlaşılan bir olguydu. Bir düşünün, elektriksiz kalmaya bir saat bile tahammülümüz yok. Bunun sosyal, ekonomik ve jeopolitik yapısını öğreniyorsunuz. Gündelik hayatımdaki sohbetlerimde bile insanlara bir şeyler öğretebiliyorum. Hiç kimsenin bilmediği çok şey biliyorum ve bu kendimle gurur duymamı sağlıyor. Mezun olmadan önce iş teklifleri almaya başladım. Hiçbir yerde " Beni işe alır mısınız? " formu doldurmadım. Çalışacağım yeri ben tercih ettim. Etrafımdaki mezunlar iş bulamamaktan yakınırken, çoktan iş hayatı ve iş disiplinini öğrenmeye başlamıştım. Öncesinde doğal gaz boru hattı döşeyen bir şirkette çalıştım. Sonrasında yabancı sermayeli bir yenilenebilir enerji şirketine transfer edildim. Yeni mezunlara ve henüz üniversite hayatına başlayanlara önerebileceğim şey şunu akıllarında tutmaları:" Ben üniversiteden kendiyle çoktan tanışmış biri olarak mezun olmak istiyorum." Bence vizyonları bu olmalı… Sürdürülebilir Enerji Yüksek Lisans Programı öğrencisiyim. Boğaziçi Üniversitesi'nde Girişimcilik eğitimimi tamamlayıp, birkaç projede birincilik elde ettim. Üniversiteyi kaç yılda, kaç ortalama ile bitirdiğiniz, günün sonunda kaç belgeye sahip olduğunuz değil; yıllarınızı verdiğiniz okulunuzda kendinizle ne oranda tanıştığınız önemli... Kendinizi sevin, zamanı doğru değerlendirin. Nerede başarılı, nerede daha verimli olacağınızı ancak siz keşfedersiniz. Roma bir günde kurulmadı, hiçbirimizin hayatı mezun olur olmaz hayallerimizdeki gibi olmadı işin gerçeği… Ancak üniversitede cebinize ne doldurduysanız, ilk bir yıl; o kadar az zorlanıyorsunuz. Sonrası da güzel geliyor. Lisans eğitimi size söylenenlerden ziyade, sizin onların içinden ne aldığınızla ilintili…