Yüzyıllar öncesinden günümüze miras kalarak kültürümüzün vazgeçilmez değerleri arasına giren ‘Türk kahvesi’ ve pek çok kişinin alışkanlık haline getirdiği ‘kahve falı’, İzmirli genç yönetmenlerin belgesel konusu oldu. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Radyo ve Televizyon Programcılığı mezunu Mert Fırat Sarıoğlu ile Sinema ve Dijital Medya Bölümü öğrencisi Furkan Akdağ’ın hazırladığı ‘The Cafedomancy’ adlı belgesel, mayısta dünyaca ünlü Cannes Film Festivali’nde izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Belgeselde, Türk kahvesini dünyaya tanıtmayı amaçladıklarını, kahve falını neden baktırdıklarını sordukları kişilerden de ‘Fala inanmasak da baktırıyoruz’, ‘Maksat eğlence olsun’ gibi değişik yanıtlar aldıklarını söyleyen İEÜ’lü gençler, “Fark yaratan, izleyicinin ilgisini çekecek bir belgesel hazırladığımızı düşünüyoruz” diye konuştu.
İEÜ Meslek Yüksekokulu Radyo ve Televizyon Programcılığı mezunu Mert Fırat Sarıoğlu (23) ve İletişim Fakültesi Sinema ve Dijital Medya Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Furkan Akdağ (23), çocukluk dönemine uzanan arkadaşlıklarını üniversite döneminde proje ortaklığına dönüştürdü.
TARİHİ MEKANLAR TERCİH EDİLDİ
İlk olarak bir ödev sonucu hazırlamaya başladıkları belgeseli, kısa süre içerisinde kapsamlı bir proje haline getiren İEÜ’lü gençler, mekan olarak da Kemeraltı, Alsancak ve Karşıyaka bölgesine odaklandı. İzmir’in tarihi mekanlarında kahve kültürünü yansıtan çekimler yapan, farklı kesimlerden kişilerle görüşmeler gerçekleştiren Sarıoğlu ve Akdağ, yaklaşık bir haftalık çalışma neticesinde 10 dakikalık belgesel hazırladı. Belgesel, İEÜ Sinema ve Dijital Medya Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Serkan Şavk ve öğretim görevlisi Deborah Hardt’ın süpervizörlüğünde çekildi. Belgeselle, mayıs ayında Cannes Fim Festivali’ne katılmaya hazırlanan gençler, bu yılki Adana Altın Koza Film Festivali’nde ödüle ulaşmayı da hedefliyor.
HEYECAN VERİCİ
Türk kahvesi ve kahve falı ile ilgili belgesel yapma fikrinin bir ödevden çıktığını söyleyen Mert Fırat Sarıoğlu, “Kültürümüzü ve sahip olduğumuz zenginlikleri anlatmak, dünyaya duyurmak istedik. Kemeraltı, Alsancak ve Karşıyaka’da, özellikle kahvecilerin yoğun olduğu, tarihi dokunun da net hissedildiği mekanları seçtik. Çekimler, oldukça eğlenceli ve güzeldi. Çevredeki kişiler de bize oldukça ilgi gösterdi. Kahve kültürü, genç ya da yaşlı herkesin benimsediği bir olgu. Kimi yorgunluk atmak, kimi muhabbet etmek, kimisi de enerji yükseltmek için kahve içiyor. Kahveye dair detaylı, ilgi çeken bir belgesel çekmemiz gerektiği fikrinden yola çıkarak çalışmayı tamamladık. Mayıs ayında yapılacak Cannes Film Festivali için başvuruda bulunacağız. Çok büyük ihtimalle de kabul alacağız. Belgeselin yurt dışındaki binlerce kişiye ulaşma düşüncesi bile çok heyecan verici” dedi.
‘BAKALIM BİLECEK Mİ’ DİYE GELEN VAR
Belgesel çekimi sırasında kahve falıyla ilgili sorular yönelttikleri kişilerden değişik cevaplar aldıklarını söyleyen Furkan Akdağ ise, “Kahve falı baktıran kişilere, neler hissederek buna yöneldiklerini sorduk. Bazı kişiler, ‘Eğlence olsun diye baktırıyoruz’ cevabını verdi. ‘Fala inanmıyoruz ama baktırıyoruz’, ‘Sırf meraktan geldik’ ve ‘Bakalım bilecek mi’ diyen kişiler de oldu. Bu gibi yorumlara belgeselde de yer verdik. İçimize sinen bir çalışma oldu. Yaptığımız araştırmalara göre belgeselimiz, hem kahve kültürü hem de fal üzerine yapılan ilk çalışma. Özel bir çalışmaya imza attığımız için mutlu ve gururluyuz” diye konuştu.