İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) mezunu Tolga Varol, yüksek lisans için gittiği yurt dışında, sürücü hatalarından kaynaklanan trafik kazalarını azaltacak ‘Yol arkadaşı’ (DriveTrust) adlı yapay zeka kamerası geliştirdi. Alman arkadaşı Roman Prytkov’ın desteğiyle araç içini ve yolu anlık görüntüleyerek analiz eden, şoförün yüz mimiklerindeki değişimden yorgunluk seviyesini tespit eden özel cihaz hazırlayan Varol, Avrupa Birliği’nden (AB) 18 milyon lira destek aldı. Projenin uygulanması için ünlü otomobil markalarının yer aldığı konsorsiyum oluştuğunu söyleyen Varol, Avrupa’daki bir milli demiryolu şirketiyle de anlaştıklarını belirtti. Fransa’da yaşayan Varol, “Dünya genelindeki trafik kazalarının yüzde 95’i sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Amacımız, trafiği herkes için daha güvenli bir hale getirmek” diye konuştu.
İzmirli Tolga Varol (28), İEÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden 2016 yılında mezun oldu. Okuduğu dönemde de birçok sıra dışı projeye imza atan, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar’ın danışmanlığında akıllı ev sistemleri üzerine çalışmalar gerçekleştiren Varol, yüksek lisans için Avrupa’nın yolunu tuttu. Almanya’daki Berlin Teknik Üniversitesi (TU Berlin) ve İsveç’teki Kraliyet Üniversitesi’nde (KTH) teknoloji, inovasyon ve girişimcilik alanında burslu olarak çift yüksek lisans yapan Varol, çalışma hayatını yurt dışında sürdürmeye karar verdi. Nitelikli bilgi birikimini girişimcilik ruhuyla birleştiren Varol, şimdiye dek farklı konularda birçok startup projesi geliştirdi.
FİRMALARIN DİKKATİNİ ÇEKTİ
Yaklaşık 3 yıl önce trafik kazalarına çözüm bulmak, özellikle sürücü hatalarının ve sürüş davranışının tespit edilmesine yönelik proje geliştirmeyi kararlaştıran Varol, Alman arkadaşı Roman Prytkov ile birlikte harekete geçti. Sürüş esnasında en çok hangi hataların yapıldığını, yorgunlukla birlikte sürücülerde hangi davranışsal değişimlerin yaşandığını tespit etmeye odaklanan Varol ve arkadaşı, detaylı çalışma neticesinde özel bir yapay zeka kamerası geliştirdi. Proje, kısa sürede otomobil firmalarının da dikkatini çekti. Projeyi, dünya genelinde faaliyet gösteren birçok özel markaya sunan ikili, özel konsorsiyumla birlikte destek almak için AB’ye başvurdu. AB, projeye 1,5 milyon dolarlık kaynak sağladı.
UFAK BİR KUTU BÜYÜKLÜĞÜNDE
Projeye ilişkin detaylı bilgi veren Varol, “Dünya genelinde yapılan araştırmalar, trafik kazalarının yüzde 95’inin sürücü hatası nedeniyle yaşandığını gösteriyor. Bu noktada, ilk etapta büyük filo şirketlerinin operasyonel maliyetlerini azaltırken marka değerlerini artırmayı hedefledik. Ufak kutu büyüklüğünde, aracın camına yapıştırılabilecek tarzda cihaz ürettik. Cihaz, normal araç kameraları gibi kuruluyor, kullanım esnasında yolu ve sürücüyü aynı anda görüntülüyor ve analiz ediyor. Sürücünün kullanım hatalarını ya da bu esnadaki davranışları ölçüyor. Bulut platformu üzerinden filo yöneticilerine anlık olarak yolculuk esnasında olan biteni bildiriyor. Ancak asıl önemli olan ise yapay zeka yardımıyla kişinin yüzündeki mimiklerden yorgunluk; davranış değişikliklerinden de dikkat ve yorgunluk analizi yapabilmesi. Ayrıca uç yapay zeka (edge AI) kullanmamız sayesinde, sürücünün kişisel verileri kaydedilmek zorunda kalınmıyor” ifadelerini kullandı.
TEHLİKE ANINDA UYARI VERİYOR
Varol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Araç sürüş esnasında insanların yüzündeki mimikler değişim gösterebiliyor. Göz kapaklarını kapatma süresi ve yüzdeki birleşim noktaları farklılaşıyor, ifadeler değişiyor. Sürüş sırasında kişi, başını sağa sola çevirebiliyor. Aslında tüm bunlar, dikkatin ve yorgunluğun göstergesi. Cihazın içinde yapay zeka ile oluşturulan yazılım, bunları anlık analiz ederek veri sunuyor. Ani bir değişim durumunda, örneğin göz kapağının 3 saniyeden fazla kapalı kalması veya sürücünün yorgunken öndeki aracı yüksek hızda, kısa mesafede takip etmesi durumunda uyarı da verebiliyor. Bu sayede sürücünün özellikleri belirleniyor, ona ilişkin önemli bir veri haritası sağlanıyor. Sürücünün aynı hataları tekrarlamaması, dikkat eksikliğinin giderilmesi, ne sıklıkta araç kullanması gerektiği gibi birçok konuda, cihazı kullanan firmalara bir anlamda danışmanlık hizmeti sağlanmış oluyor.”
KOLAYLIKLA UYGULANABİLİR
Projeyi, kurdukları ‘DriveAI’ adlı şirket ile pilot olarak uygulamaya başladıklarını söyleyen Varol, “Birçok otomobil markası ile görüştük. Zaten proje için AB’ye başvurmadan önce de bu markalarla süreci belli bir noktaya getirmiştik. İsimlerini açıklayamıyorum ama dünyaca bilinen markalarla iletişim halindeyiz. Hazırladığımız projeyi, otomobillere aktarmak hiç zor değil. Şu anda aynı platformu kullanarak Avrupa’daki milli bir demiryolu şirketiyle anlaşma sağladık. Güzel bir noktaya geldik. Proje üzerine çok emek verdik, yaklaşık üç yıllık Ar-Ge sürecinin bir meyvesi. Bu emeklerin karşılığını almak istiyoruz. Başarımda, beni yetiştiren ve emeklerini benim için harcayan akademisyenlerimizin de katkısı çok fazla. Üniversiteme bu açıdan çok teşekkür ediyorum” dedi.