Futbola karşı büyük bir tutkum var ve bu sayede iki olay bana Türkiye ile ilgili ilham verdi: Birincisi, 1999-2000 Avrupa Ligi mücadelesinde Galatasaray Spor Kulübü ve ikincisi de, Türkiye’nin 3. olduğu FIFA 2002 Dünya Kupası. Bu Dünya Kupası sırasında oldukça sinirliydim ve Türkiye'nin güçlü bir destekçisiydim, Komorlar vatandaşlarının çoğu ya Fransa'yı ya da Brezilya'yı destekliyordu, ama benim için durum farklıydı. On bir adamın 90 dakika boyunca hırs ve hedefle topun peşinden koştuğunu hiç görmedim. Türkiye'ye olan tüm bağlılığımı göstermek için gece gündüz kırmızı bir tişörtle dolaşıyordum ve komik olan, saçımı da Türkiye’nin uluslararası futbolcusu Ümit Davala gibi kestirmiştim. Liseden sonra orduya katılmak istedim ama işler planladığım gibi gitmedi. Komorlar Üniversitesi'nde matematik eğitimi görmeye başlamama rağmen, daha iyi fırsatlar için ülkemden başka bir yerde üniversite okumak istiyordum, sonra İEÜ fırsatı çıktı ve hiç düşünmeden kabul ettim. Türk tarihi, kültürü, futbolu ve Türk halkının heyecanı hakkında bilgi sahibiydim. Yani karar net ve açıktı. Ayrıca, uluslararası öğrencilere verilen fırsatlar inanılmazdı, İEÜ'ye gitmek ve Endüstri Sistemleri Mühendisliği Bölümü'ne kaydolmak kaçınılmazdı. Bu yüzden Türkiye'de, özellikle İzmir'de geçirdiğim her an benim için harikaydı. Türkiye ve İEÜ’nün kalbimde her zaman özel bir yeri olacak. Şimdiye kadar bana verilenler için minnettarım, tüm bu dahi insanlarla tanışmak benim için oldukça değerli. Endüstri Sistemleri Mühendisliği diplomamı aldıktan sonra, öğrendiklerimi paylaşmak için ülkeme geri dönmeye ve profesyonel kariyerime başlamaya hazır hissediyordum. Halihazırda, ComTradzNTrack şirketinin kurucu ortağıyım. Tüccarların seyahat etmelerine, denizleri aşmalarına gerek kalmadan tek bir çağrı ile onlara istediklerini teslim edebiliyoruz. Çalışma esnekliği ve İEÜ'de çalışabilme fırsatı birçok zor görevin üstesinden gelmeme ve başkalarına yardım etme isteğime çok yardımcı oldu.